Saman Nezlesi ve Yaz Gribi

Havada taşınabilecek kadar küçük ve hafif olan,  polenler, mantar sporları, hayvan tüyleri ve ev tozları  ve bunların proteinleri nefes alıp verirken göz,  burun ve ağzımızdan girerek bu bölgelerde ki mukozalar üzerinde birikirler. Vücudumuza giren her yabancı maddeye karşı bir reaksiyon oluştuğu gibi, bu yabancı parçacıklara karşı da bağışıklık sistemimizde bir yanıt meydana gelir. Bu vücudumuzun yabancı cisimlere karşı yapmış olduğu doğal bir savunma cevabıdır. Bazı kişiler alerjen maddelere bir duyarlılık göstermezken, bazı kişiler bu maddelere karşı aşırı reaksiyon göstermektedirler.
İşte biz, vücudumuzda böyle reaksiyon meydana getiren maddelere allerjen, ortaya çıkan tabloya allerjik reaksiyon,  etkilenen kişilere de allerjik hastalar adını vermekteyiz. Bu reaksiyonlardan biri Saman nezlesidir.
Saman nezlesinde, hapşırma, akan, kaşınan burun, boğaz, ve göz, kaşıntısı vardır.. Havayla solunan allerjenlere karşı gelişen, allerji buna neden olmaktadır.
Yaz gribi ise gripal enfeksiyondan farklıdır, gribin aksine saman nezlesi gibi havadaki parçacıklara karşı gelişen bir alerjidir. Saman nezlesi ve yaz gribi tıp dilinde allerjik rinit olarak kullanılan yaygın isimlerdir.
Alerjik reaksiyonlar ailevi olarak görülme eğilimi de gösterebilirler. Vücudumuza giren alerjenlere karşı meydana gelen antikorlar, antijenlerle mücadele ederken ortaya çıkan ve Histamin adı verilen kimyasal madde, hapşırık, burunkaşıntısı, burun akıntısı, göz yaşarması, burun ,boğaz mukozalarında tahriş ve akıntıya neden olur.
Bu şahıslar, alerjisi olmayan kişilere göre, daha sık soğuk algınlığı, sinüzit, boğz ve kulak enfeksiyonu geçirebilirler.Hatta bazen daha ağır olarak bu kişilerde astım gelişebilir.
Böyle yakınması olan kimseler, bir Kulak Burun Boğaz  Boğaz ve Allerji Hastalıkları Uzmanına müracaat  ederek, verilecek tedavi ve öneriler doğrultusunda hareket etmelidir.
Alınacak  önlemler arasında özellikle;
Ev tozları, dumanlı, kirli ortamlar, klimalar,
Hayvan artıkları, kozmetik, temizlik  malzemeleri, bozulmuş yiyecekler,
Çamaşır odaları, bodrum katları gibi nemli yerler ve alkollü içeceklerden kaçınmalıdır.
Çok soğuk, çok sıcak ortamlar, ani sıcaklık değişmeleri de hastaları etkilemektedir.
Sonuçta;  Toplum çalışanlarının yaşam kaliteleri bozulup, iş yerlerinin verimliliği düşmektedir.
Hepinize, sağlıklı, bol güneşli, güzel günler dilerim.
Prof.Dr. Selçuk Onart
Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi
Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı Başkanı

Our Facebook Page

https://www.facebook.com/selcuk.onart