Ses ve konuşma hastalıkları kulak burun boğaz uzmanlarının karşılaştığı problemlerin önemli kısmında yer alır, çünkü ses ve konuşma fonksiyonu insanların sosyal yaşamında büyük önem taşır. Ses ve konuşmanın normal şekilde oluşabilmesi için işitme fonksiyonunun, sesi tanıyan nörolojik sitemin ve sesin oluşmasını sağlayan sistemin bir bütünlük içinde çalışması gerekir. Ses ve konuşma bozuklukları sıklıkla iç içe girsede genellikle ayrı iki grup şeklinde incelenir.
Ses bozuklukları kısaca özetlenecek olursa:
Yüksek tını hastalıkları genelde erkeklerde ergenlik döneminde görülen tiz frekansta bir sestir. Psikolojik çatışma hastalığın temelini içerir. Hastaların çoğu ses terapisine hemen cevap verir.
Afoni, fısıltı sesi halinde konuşmadır. Ses teli felçleri veya bu bölgeyi içeren tümörlerde görülebilir. Bazen psikojenik kökenlide oluşabilir.
Kaba ses, ses tellerinin titreşimi sırasında titreşim bozukluğuna neden olan hastalıklarda görülür. Sigara içen bayanlarda ses tellerinde oluşan şişlik sonucu bu şekilde konuşma görülebilir.
Spazmodik disfoni, konuşma sırasında ani ses kısıklığı halidir. Ses tellerinde gerilme ile alakalıdır. Bu gibi hallerde ses terapisi veya ileri durumlarda ses tellerine botox uygulaması yapılabilir.
Ses hastalılarının tedavisinde önemli olan noktalardan biri çevresel faktörlerdir. Yani öğretmenlerde olduğu gibi yüksek sesle konuşmayı gerektiren ortamlar veya aile ortamında kişilerin yüksek sesle konuşmasından etkilenen çocuğun kararsız şekilde yüksek sesle konuşmasıdır. Ses hastalıklarının bazısında cerrahi müdahele gereksede hemen hemen hepsinde ses terapisi önemli yere sahiptir.
Konuşma hastalıkları 3 ana katagoriye ayrılır:
Artikulasyon sorunları kelimenin normal söylenişinden farklı, kötü bir şekilde telaffuzudur. Bunda solunum kasları, gırtlak, yumuşak damak, dil, dudak kasları ve çene kasları rol oynamaktadır.
Akıcılık hastalıkları; kekeleme okul öncesi konuşmayı öğrendikten 1-2 yıl sonra genellikle gözlenir. Aslında pek çok çocukta buna benzer durumlar olabilir, sıklık bu durum kendiliğinden geriler. Ancak ilerlemiş durumlar tedavi edilmelidir.
Dil, düşüncenin organize ve sembolik olarak tasvir edilmesi ve insanoğlu tarafından özet düzeyde hareketin iletişim anlamında kullanılması olarak tarif edilir. Bundaki sorunlar genellikle beyin disfonksiyonu ile ilgilidir.
